bildirgec.org

işkence hakkında tüm yazılar

KORKU/GERİLİM/İŞKENCE FİLMLERİ

kalasi | 03 August 2010 12:19

Korku, Gerilim, İşkence filmlerini hayatımızı etkiliyormu yada nasıl etkiliyor.
Günümüzde korku filmlerinin tutması sinema sektöründe bu tür filmlere daha fazla bütçe ayrılmasına ve daha fazla bu türde film yapılmasına neden olmakta. Ancak korku filmlerinin konuları artık günümüzde işkenceye doğru kaymış durumda. Özellikle testere serisi bu tür işkence filmlerinin ne kadar çok tuttuğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu tür filmlerinin insan hayal gücünün geliştirilmesinden (iyi yada kötü) başka iyi bir rolü olduğunu sanmıyorum. Bazı psikoloklara göre çocuklarda korku “tabi bu filmlerden izledikleri korku değil” kendilerini geliştirmede önemli rol oynayan normal gelişimleri için gerekli bir koruyucu tepdi olarak tanımlanıyor. Sonuçda büyük küçük korku,gerilim ve işkence filmleri her yaştaki insanı çok rahat bir şekilde etkileyecek yapıya ve görselliğe sahip. Peki bu güne kadar yapılmış en iyi, en korkunç, en işkence dolu film hangisidir. Şimdi sizleri biraz gerilere götürmek istiyorum. Mutlaka bu listede atladıklarımda olacaktır.

GEL…

kahvekokusu | 03 January 2010 13:02

Öyle bir zamanda gel ki yeter dediğimde yetmeyeceğine inansın kendi sesim. Bezirgân birikmişliklerin çoğalırken heybende, bereketli tövbeleri unutmuş olsun dilim. Beşik gibi sallanan bir nümayişin son secdesi olsun sahte imana… Biriktirdiğim hınçlarımı dudaklarına bıraksın asil debdebelerim…

Filistin’in, Kudüs’ün sapana sarılan çocuklarınca büyüsün kaderim. Bosna’nın yitik devrikliğine dirensin işkencelerine ket vuran beynim ve Çölemerik’in ve Amid’in ve Dersim’in yalnızlığıyla içerlesin sana bir kez daha terk ettiğin kimliğim.

Grotesuku (2009)

gorcun | 02 January 2010 17:45

2009 yılında çekilmiş olan olaylı Japon yapımı film Grotesk’ten (Grotesuku) bahsetmek istiyorum. Filmin yönetmeni 2007 tarihli ”Carved: The Slit-Mouthed Woman” filmiyle tarzını belli etmiş olan Kôji Shiraishi. Filmin dünyada yankı uyandırmasının ve Türkiye dahil bir çok ülkede tanınmasının nedeni belki de Ağustos ayında çıkan bir haber. Türkiye’deki yansıması hemen hemen tüm kaynaklarda şu şekilde olmuş. Yani ”İngiltere’de yasaklanan film”. İngiliz sınıflandırma kurulunun izlenmeyecek derecede gördüğü bu filmde ne vardı peki? Aslında filmin fazla bir şey anlatmadığı açık. Bir adam (Shigeo Ōsako), tanışma aşamasında olan genç çifti (Tsugumi Nagasawa, Hiroaki Kawatsure) esir alıyor ve bir odada akla hayale gelebilecek en sadist işkence ve cinsel istismar yöntemlerini üzerlerinde uyguluyor.

haber sitelerinin çin işkencesi

mtkocak | 29 December 2009 18:46

Bir haber sitesine girerken tek bir amacım var: Haber okumak. Dünyada ve Türkiye’deki gelişmeleri takip edebilmek.

Ancak haber sitelerinin neredeyse hiçbiri bu beklentilerimi karşılamıyor. Çünkü gerekli gereksiz reklam, magazin haberi, fotogaleri, videogaleri, yazarkafe vs, tarzı beni zerre kadar ilgilendirmeyen şeyleri karşıma çıkarıyorlar.

Bana ne?
Bana ne?

BİZ AMERİKA’YI YANLIŞ TANIMIŞIZ…

antiemperyal | 11 October 2009 14:54

C.Eren ÇELİK

Yok yok biz meğerse herşeyi yanlış biliyormuşuz. Nasılda günahını almışız yıllar yılı şu Amerika’nın. Bu adamlar aslında birer melekmiş de bizim haberimiz yokmuş.

Hem Vietnam’ı işgal etmek isteyen, binlerce insanı katleden ancak son yüz yılın en onurlu direnişlerinden birisi karşısında arkasına baka baka Vietnamdan çekilen Amerika değildi ki.

Balkanlar’da Bosnalı Müslümanlar yok edilirken, ırzlarına geçilirken Sırpların yıllarca sırtını sıvazlayan Amerika değildi, yanlış biliyorsunuz.

Irak’ı 1990’larda hava saldırıları ve Çöl Fırtınası operasyonu ile harebeye çeviren de, 2000’lerin başında bizatihi gelip işgal eden de Amerika değildi.

bir erkeğin kabusu olarak alışveriş

lagos | 18 August 2009 17:04

bir kadın alışveriş yaparken mağazayla bütünleşir. kendini mağazanın bir objesiymiş gibi ve oradan hiç çıkmayacakmış gibi hisseder. belki de onun için sonsuzluk bir mango mağazasında veya bershka’nın pazar yerini andıran dükkanlarındadır. buraya kadar olayın mutluluk veren yönü bizlere yansıyor; ama kime? tabi ki başrol oyuncusu olan kadınlara.

bir de olayın, mağazaların figüranları diyebileceğimiz, hadi çok abartmayalım yardımcı oyuncuları olan erkekler açısından bir boyutu var ki, içler acısı..

Mordum

emrextreme | 28 July 2009 10:02

Mordum
Yönetmen: Jerami Cruise, Killjoy
Oyuncular: Cristie Whiles, Fred Vogel, Michael T. Schneider, Jerami Cruise, Killjoy

Özet :

Tam olarak belirli bir senaryosu olmasa da üç gencin bir el kamerası kullanarak işledikleri cinayetleri ve işkenceleri kaydetmelerini izliyoruz. Bütün özet bu aslında.

Filmi farklı kılan ise konusu, senaryosu değil. Cinayetlerin işlenme yöntemi. Çekiçle adam kafası parçalama, ölüye tecavüz, bıçaklama, bıçak yarasına tecavüz, cinsel organ kesme, bu organ ile yapılan fanteziler, kusma, kusulanı yeme, gırtlak kesme gibi türlü hastalıklı gürüntüler var. Burada kullanılan çekim teknikleri gayet başarılı, gerçek mi yoksa efekt mi olduğu çoğu sahnede anlaşılmıyor.

Buraya film ile ilgili görsel öğe eklemek istemiyorum çünkü çoğu kişi için çok rahatsız edici olabilir. Merak edenler Google resimlerine buradan bakabilir.

Daha çok Jackass gibi kamera bir yerden öbür yere gidiyor. Dirty Sanchez için Jackass’in abartılı hali deniyordu fakat Mordum bütün sınırları, tabuları yıkıyor. İnsanlık namına hiçbir şey yok filmde. İnsanın sınır tanımaz tarafını görüyoruz. Bu film ve Sodom beni en rahatsız eden filmler oldu çünkü yapılanların bir nedeni yok, sadece zevk için işlenen suçlar. İnsanın bir hayvandan bile daha aşağı olabileceği gerçeği insanı korkutuyor.

İşkence cümleleri

zyprexa | 22 June 2009 15:27

Çığlığım duvarlarına tırmanırken, daha çok yerin dibine girdi cümlelerimin özneleri.
Onlardı tüm suçlu ve cümlelerim, kırbaç kıvamıyla yalayamadı tenini.
İşkencenin nedenine işkencenin tadını katamadım.
Bana bunlar yüzünden deli dersiniz yada suskun .
Asla !
Susmuyorum sadece sanırım içimden konuşuyorum .

Kan Banyosu devam ediyor : ”Saw 3 (Testere 3)”

gorcun | 18 June 2009 13:20

Saw 3
Saw 3

Testere serisinin 3. filmi olan Saw 3 (Testere 3) yine Leigh Whannell, James Wan ikilisi tarafından yazılıp, ikinci filminde yönetmeni olan Darren Lynn Bousman tarafından çekilmiş. Birinci filmde Jigsaw’la tanışmış, ikincisinde ise geçmişini öğrenmiştik. Üçüncü filmde artık ölüme doğru giden katil, ölmeden önceki son kozlarını oynar. Ölmek üzere olan Jigsaw’un (Tobin Bell) yardımcısı konumuna gelen Amanda (Shawnee Smith), başarılı doktor Lynn Denlon’u (Bahar Soomekh) kaçırıp Jigsaw’u kurtarması için boş depoya getirir.
Doktor Denlon’u ikna etmek için Jigsaw’un oyunlarının bir parçası olan ölüm makinası boynuna patlayıcı olarak yerleştirilir. Patlayıcı, Jigsaw’un kalbi durduğu zaman patlayacak şekilde ayarlanmıştır ve doktora kurtulmak için ikinci bir seçenek bırakılmamıştır. Ama Jigsaw’un asıl oyunu oğlunu trajik bir kazada kaybetmiş intikam hırsıyla yaşayan baba Jeff (Angus MacFadyen) üzerinedir. Jeff, bu oyunda oğlunun adaletsiz ölümüne bir şekilde karışmış herkesi ya affedecek ya da oğluna yapıldığı gibi yaşamlarını elinden alacaktır.