bildirgec.org

dünya hakkında tüm yazılar

Film Dünyası’ndan Son Haberler #2

JaAaa | 09 July 2010 11:12

  • Ready to Work fiminin yönetmen koltuğuna John Hillcoat oturdu. –henüz film hakkında bilgiler yok

– ^ – Önceki Haberler – ^ –

SAMİMİYETSİZLİK+YOZLAŞMIŞLIK+BENCİLLİK=İNSANLAR

zzzzlh | 20 June 2010 14:04

İnsanlara aldırmamak da neyin nesi? Neden bu onları beğenmezlik olgusu.Ben mi büyüdüm yoksa onlar mı yabancılaştı her biri bir diğerine.

Onlara katlanamadığım doğru. Seviyorum insanları,evet hümanizm felsefem hala geçerlidir ama çevremde olsunlar istemiyorum. Karşılıklı istek doğrultusunda bir araya gelmek istiyorum.Özel hayatıma,benliğime saldırsınlar; tek bir küçük yorum dahi yapsınlar istemiyorum.Ben nasıl davranıyorsam aynı karşılığı görmeliyim. Aynı saygıyı, aynı ilgi ve alakayı…

Bu kendini onlardan üstün görme durumu değildir asla. Sadece yalnız kalmak ve 21 yıldır hayatıma bir şekilde dail olan 1.kattaki komşumun beni rahat bırakmasını istiyorum. Senelerdir onları dinliyorum, duyuyorum, anlıyorum ya da anlamaya çalışıyorum. Artık bu duruma son vermek ve kendi iç yolculuğuma çıkmak istiyorum. Kendi ben’i ihmal ettim onunla ilgilenmek ve ona zaman ayırmak istiyorum.

Evrenin Neresindeyiz?

guv2000 | 01 May 2010 18:58

Evrenin merkezi tabiki biziz. Çünkü bütün gökadalar bizden uzaklaşıyor.

Bu açıklama keşke doğru olsaydı veya doğruluğu kanıtlanabilseydi. aslında çok da mantıklı değil mi? bütün gökadalar bizden uzaklaşıyor. demekki ortada biz varız.

evren, gökada
evren, gökada

gerçekte evrenin gösterilebilecek bir ortası yok. hatta nereden bakacak olursak olalım evren hep aynı gözüküyormuş. aslında açıklaması şöyle bir örnekle yapılmış.

evren kabarmakta olan bir üzümlü kektir. kek kabarırken üzümler birbirlerinden uzaklaşır. tüm üzümlerin görüşünü alabilseydik onlar da bütün üzümlerin kendilerinden uzaklaştığını söyleyeceklerdi. işte bu ilkeye “kozmolojik ilke” adı veriliyor.

evren, gökada
evren, gökada

insan bu ilkeyi duyduktan sonra düşünmeden edemiyor. ortasında değilsek hiç değilse kenarında da değiliz.

DÜZENBOZAN

il mare | 15 April 2010 10:24

Tüm adilikleri yapsa da hayat, söylediklerimizi kurşun olarak yollamasa geri keşke…
Kendi kendimizi, kendi söylediklerimizle, kendi masum paylaşımlarımızla gene öldürtse de, belli etmese bize pek…
Ama işte… Pişmanlık öylesine kötü ki… Geçmiş bir minicik zaman diliminde, parıl parıl parıldayan gözlerle,munzur mu munzur bir ifadeyle minik bir paylaşım, öfkeli ağızlardan geri püskürtülmese ya, tam sinemize…

Hesapsız yaşamak haram bize.
En büyük günah,hesap yapmamak iken, bunun, hiçbiryerde yazılı olmadan kendi kendimize yaşayarak anlamak zorunda olduğumuz bir farz olması ,adiliğin daniskası.
Hesapsız yaşamlar haram bize.Uzun vadelisi,kısa vadelisi,ne kadar lahzaya bölünüyorsa zaman,hepsi için işte,düşünmeden söylenen sözler,hatta sadece yeterince düşünmeden söylenen sözler cehennem ateşimiz, ahret patikamız.

bugün dünya sağlık günü

taha3045 | 07 April 2010 11:24

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün kuruluşunun tarihi olan 7 Nisan üye olan ülkelerce ”Dünya Sağlık Günü” olarak kutlanır.

Bu yılki etkinliklerin teması:daha sağlıklı şehirler

Şehirler konusu bu sene dikkat çekildiği üzere çok önemli bir konu. Ülkemizde göçlerden dolayı oluşan kalabalıklar büyük şehirlerde sağlığı olumsuz etkiliyor, beslenme, temizlik sorunları şehirlerdeki fakir halkın en büyük sorunu, kalabalıktan çoğalan bulaşıcı hastalıkları da unutmamak lazım. Peki zaten şehirde yaşayan göç etmeyen , maddi durumu iyi olan insanları sağlık sorunlarına dahil değil mi ? Elbette fazlasıyla, cep telefonu, bilgisayar, notbook gibi araçları sadece evinin, işyerinin değil adeta bedeninin bir parçası gibi her yere götüren insanlar , bunların olumsuz etkilerine maruz kaldıkları gibi, bir de stres ve hava kirliliği ile iyice etkileniyorlar. Ayrıca teknolojinin son harikaları sayesinde , her işi aletlerin yapmasıyla gelişen hareketsizlik te cabası.

Dünyanın Sonu!

AloneHill | 18 March 2010 09:52

http://www.fotonkusagi.net/21-12-2012/kahinler-ve-uygarliklarin-2012-kehanetleri.html

Dünya masanıza geldi…

Beacool | 16 March 2010 18:01

VAY!

Hayatta her beğendiğimiz şeyin çok da hayatımıza yararlı icatlar olması gerekmiyor değil mi? Bu gibi durumlarda kendinize bahaneler yaratarak o “şeye” ne kadar ihtiyacınız olduğunu kendinize ve varsa size “alma” diye baskı yaratan hayatınızdakilere savunma duruma düşersiniz.

Benim sıkça yaşamış olduğum bu olaya sanırım bu zamazingoyla bir yenisi daha eklenecek. Görünüş bakımından gayet şık duran bu teknolojik oyuncak dünyanın güneş alan ve karanlık bölgelerini size gösteriyor. Hem de patentli teknolojisi sayesinde dönerek gece gündüzü gösterip, mıknatıslı yapısıyla havada asılı kalarak. Evet çok küçük bir kesim dışında kimsenin işine yaramayacak ama ışıkların sönmesiyle görsel bir güzellik yaratacağı aşikar…