bildirgec.org

belgesel hakkında tüm yazılar

EKÜMENOPOLİS

solsoledo | 01 May 2012 10:21

Ekümenopolis
Ekümenopolis

Yönetmenliğini İmre Azem’in yaptığı 2011 tarihli EKÜMENOPOLİS sonunda gösterime giriyor. Şimdiye kadar sadece festivallerde seyirciyle buluşan film, 4 Mayıs’tan itibaren daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşma fırsatı bulacak. İstanbul nezdinde ‘metropolleşme’nin sebeplerine ve kaynaklarına inen film, gizli kalmış gerçekleri ortaya çıkarma şekliyle bir çeşit ‘Zeitgeist’ ya da ‘Loose Change’ kabul edilebilir…
kaynak
Fragmanı buradan izlenebilir.

Dont Look Back (1967)

queennothing | 17 October 2011 12:28

Bob Dylan’ın yaşam öyküsünü anlatan “I’m not There.“i bilirsiniz. Bir de Martin Scorsese’nin elinden çıkma “No Direction Home: Bob Dylan” vardır. 1967 çıkışlı “Don’t Look Back” de yine Dylan’ın çocukluğundan müzikal kariyerine kadar pek çok noktaya değinen başarılı bir Bob Dylan belgeseli. Oscar adaylığı bulunan Amerikan yönetmen D.A. Pennebaker tarafından çekilen belgesel yapımda Dylan’ın kendisi başrolde. Albert Grossman, Bob Neuwirth, Joan Baez, Tito Burns, Alan Price, Donovan ve Derroll Adams da belgeselde yer alan diğer isimler. Ülkemizde Blu-ray olarak da piyasaya sürülen bu eser, Dylan’ın 1965 senesinde çıktığı üç haftalık İngiltere turnesini ve sahne dışındaki Dylan’ı gözler önüne seriyor.

African Cats (2011)

elizabethtaylor | 09 October 2011 00:00

İki belgesel yönetmeni Alastair Fothergill ile Keith Scholey’in birlikte çektikleri “African Cats” adlı belgesel film, ülkemizde 18 Kasım 2011 tarihinde gösterime girecek. Kenya’da çekilen ve Walt Disney’in sponsorluğuyla dağıtılan 89 dakikalık yapım, dünyanın dört baş kedigillerinden aslanlar ve kaplanların yabani hayat koşullarını konu ediniyor. Türkçe’ye “Afrika Kedileri” olarak çevrilen filme Oscar adaylığı bulunan aktör Samuel L. Jackson sesiyle eşlik ediyor. Filmin tanıtım videosunu izlemek için buraya tıklayın.

What the Bleep Do We Know (2004)

padmess | 12 July 2011 16:11

Amanda boşanma sürecini yeni atlatmış bir fotoğrafçıdır. Günlük işleri arasında kaybolup yaşamaya dalmışken bir anda kendini Alice Harikalar Diyarında’ymış gibi fantastik bir dünya içinde hayatı sorgularken, anlamlar ararken bulur.

Kader, kuantum, din ve bilim arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışan film belgesel film olarak niteleyebileceğimiz türden.

Film, aslında 2004 yapımı olsa da İstanbul Film Festivali kapsamında 2006’da Türkiye’de izleyicileri ile buluşabildi.
Filmde, 1986’da aldığı ödül ile “En Genç Akademi Ödüllü Oyuncu” ünvanını alan Marlee Matlin‘i başrolde izlerken, William Arntz ve Betsy Chasse‘yi ise yönetmen koltuğunda görüyoruz.

Human Planet

nazokiraze | 16 May 2011 10:57

Bugün ilk 2 bölümünü izlediğim Human Planet belgeseli hakkında bir çift lafım var.

Sekiz bölümden oluşan bu belgeselde farklı coğrafyalarda insanın nasıl yaşam mücadelesi verdiği konu ediliyor, tabi muhteşem görsel şölenler eşliğinde.(okyanuslar-çöller-kutuplar-ormanlar-dağlar-nehirler ve şehirler)

İlk bölümde denizin içinde yaptıkları kulübe ve teknelerinde yaşayan Bajau insanlarının yaşam öyküleriyle beni benden alan belgeselde hayatımda hiç duymadığım köpek balığı çağırıcısı ve kompresör dalgıçlığını öğrenme şansını buldum. Doğa ve insan ilişkisini bu kadar güzel izlememiştim.

Dune yolda kaldı, belgeseli geliyor

queennothing | 16 May 2011 09:13

Şilili yönetmen Alejandro Jodorowsky‘nin çok istemesine rağmen çekimlerine bir türlü başlayamadığı “Dune” filmi, olduğu yerde sayadursun, senelerdir kırılamayan lanet, humor sahibi olduğunu düşündüğümüz bir takım insanlar tarafından belgesel haline getiriliyor. 1986 senesinde kaybettiğimiz usta yazar Frank Herbert‘in Dune serisinden uyarlanacak olan film için H.R. Giger, Jean Giraud, Moebius ve Dan O’Bannon gibi pek çok isim seferber olmuştu. Jodorowsky’nin adeta lanetli projesinin belgesli ile ilgili detaylar açıklandığı zaman Ucandaire okuyucularıyla paylaşacağız.

Özgür ve yabani; Born To Be Wild (2011)

queennothing | 09 April 2011 14:54

2011, Nisan ayı içerisinde etkileyici bir belgesel, seyircileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Kenya ve Borneo Adası’nda çekilen doğal yaşam belgeseli “Born To Be Wild“, yalnızca bir hayvan belgeseli değil; aynı zamanda özgürlüğün, sevginin ve içimizdeki vahşiliğin filmi. İki hayvansever olan Birute Galdikas ile Daphne Sheldrick’in filler ve maymunlarla kurdukları yakın ilişkilere tanık olacağımız filmin müzikleri Mark Mothersbaugh tarafından yapıldı.

Belgesel yönetmeni David Lickley tarafından çekilen yapımda 4K Dijital Kameralar kullanıldı. 3 boyutlu olarak vizyona girmesi beklenen eserdeki bir başka sürpriz ise Oscar Ödüllü Amerikan aktör Morgan Freeman. Usta aktörün bizlere sesiyle eşlik ettiği filmin fragmanına buradan erişebilirsiniz.

Olmak ve Sahip Olmak; Être et avoir (2002)

queennothing | 15 March 2011 09:48

Fransız yönetmen Nicolas Philibert, ilk yönetmenlik deneyimini 1978 senesinde çektiği “La voix de son maitre” ile kazandı. Daha sonra biri kısa olmak üzere toplam altı belgesel çeken yönetmenin 2002 senesinde çektiği belgesel filmi “Etre et avoir” (Olmak ve Sahip Olmak), ‘En İyi Yabancı Film’ dalında BAFTA adayı oldu. Georges Lopez, Alize, Axel ve Guillaume’nin rol aldıkları yapım, izlemeye değer başarılı bir eser.
Ülkemizin özellikle Doğu Bölgelerinde yer alan köylerde okul, öğretmen sorunları yaşandığını biliyoruz. Aynı durum, Fransa’nın bazı köyleri için de geçerli. Auvergne’de geçen hikayemiz, yaşları 4 ile 11 arasında değişen bir grup öğrencinin bir arada aynı öğretmen tarafından eğitilmesini ve aralarındaki iletişimi konu ediniyor. Öğretmen Bay Lopez’in sabır ve sevgisi sayesinde birlikte kalan öğrencilerin gerçek hikayesi…

anadolu’nun isyanı – HES’lere dur de!

xerre | 25 February 2011 16:53

HES’ler yani hidroelektrik santraller su gücünden faydalanarak elektrik üreten santrallerdir. suyu bir noktada toplayarak suyun sahip olduğu enerjiden yararlalıp, bazı türbinlerin dönmesi sonucu oluşan mekanik enerjinin jeneratörler vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüşmesini sağlayan yapılardır.
ilk bakışta diğerlerine nazaran daha çevreci bir enerji kaynağı gibi görünse de çeşitli uygulamalarla uzun çok da uzun olmayan vadede doğanın doğanın canına okuyacak yapılar olduğu anlaşılacaktır.