bildirgec.org

bebek hakkında tüm yazılar

Sinir Krizleri ve Kendimizi Cezalandırmamız Üzerine Mazoşistçe Bir Yazı…

firatocal | 09 August 2010 16:33

Sinir halleri , kızgınlıklar , insanın kendini cezalandırma yolları gibi… Yaptığımız hataların intikamını alırcasına farklı karakterlere bürünüyor ve yabancılaşarak kendimizi cezalandırıyoruz… Normal hayatımızda sahip olduğumuz benliğimizin gerektirdiği davranışlardan uzaklaşıp tam tersi davranışlar sergiler hale geliyoruz…

Biraz mazoşitstçe bir tutum… Sanki hatalarımızın kefaretini ödemek için acı çekmek ve bundan da manevi bir haz almak çok insansı ve bizden bir davranış biçimi…

Kendime biraz yakından biraz da dışarıdan bakma fırsatı bulduğum anlarda , yaptığım aptallıkların üstüne türlü bahanelerle sinir krizlerine girdiğimi görüyorum…

Demokrat Fransa Bu mudur ???

firatocal | 09 August 2010 10:15

Sırtındaki bebeğiyle yerlerde sürüklenen ve tekme tokat dövülen kadınlar… Göz kırpmadan kontrolsüz güç uygulanarak ezilen Afrikalı göçmenler…

Demokrasinin anavatanı olarak bilinen Fransa ‘ dan insan manzaraları bunlar… İrkçı tutumlarıyla , insanın kanını donduran görüntüleriyle çok farklı bir Fransa resmi…

Romantik çiftlerin elele tutuşup eiffel kulesi ‘ ne karşı ren nehri ‘ nin durgun sularında gezdiği çiftler yerini , yerden yere vurulan zavallı insan manzaralarına bırakmış…

Çocuğumla Oynamak…

firatocal | 31 July 2010 13:28

Çocuğumla oynarken çocuk olmak… Oyunların ve oyuncak ların büyülü dünyasında kaybolmak … Oğlum Rüzgar’ım ile birlikteyken hissettiğim duygular bunlar… Onun dünyası, hiçbir kısıtlayıcı kuralın olmadığı , yaşamın gülücüklerden ibaret olduğu bir harikalar diyarı…

Rüzgarımla oynarken kaybolduğumu ve bulunmayı hiç mi hiç istemediğimi fark ediyorum… Kalbi duran ve belli bir süre öylece yatıp tıbben ölü sayılan, sonra yeniden hayata dönenlerin anlattıklarını hatırlıyorum… Bir müddet tünelde ilerlediklerini , sonunda beyaz bir ışığın onları beklediğini , ışığa doğru ilerledikçe , tüm dertlerinden ve acılarından uzaklaştıklarını ve mümkün olsa bir daha geriye dönmek istemediklerini anlatıyorlardı… Sanki onlar da benim gibi , sonsuza dek kaybolmak ve bir daha bulunmak istemiyor gibilerdi… Başka bir alemin , bedenin zincirleri boşaldıktan sonra hissettirdikleriydi bunlar…

Ben de Oğlum Rüzgar ile oynarken anlatılan duyguların aynısını , sanki başka bir alemi yaşarcasına , engelsiz ve dur duraksız hissediyorum… Hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi görmüyor , aklımın mantık zincirlerinin boşalmasıyla birlikte var olan kuralları tanımaz hale geliyorum…

Oğluma sarılıp , kokusuyla saatlerce mest olmayı , yanı başında uykuya dalıp , bilinmez bir zamanda ve faili meçhul bir yerde , günlerce , haftalarca hatta aylarca sonra uyanmayı diliyorum…

Sevgiliye… ( Sahibini Arayan Şiir … )

firatocal | 29 July 2010 09:57

hatıralar istiyorum unutulmayacak
bir dokunuş istiyorum sonsuza dek hep kalacak
eellerini gözlerini istiyorum yanlızlığımı unutturacak
sevmeni istiyorum beni dünyalar benim olacak

sevgilim demek tek dileğim sana
saçlarını okşamak dağıtmak isteğim esen deli rüzgarda
dokunmak tenine bir mesaj kalbine dudklarımdan
işte bu seni sevmek bitmek bilmeyen sonsuz bir arzuyla

esmer sevdim yalnız kalbimde
sevilmeyi hakkeden bir tek sevgiliyi
istedim ona ulaşmayı düşlerimde
aaahh ahh nasıl isterdim bir yolunu bilmeyi

kolay değil sevgisizlik
anılarım yapayalnız çekilmiyor sensizlik
eriyorum karanlık odadaki anlamsız bir mum gibi
gözlerim arıyor değerli gerçek bir sevgili

Prima Bebek Oyunları

onestep2death | 26 July 2010 12:56

Prima’nın, aktif bebekler için özel olarak düzenlediği, “Prima Bebek Oyunları” yarışmasında, anneler bebeklerinin en hareketli anlarını kameraya alıyor. Emekleme, yürüme, toplu oyunlar, serbest stil ve dans kategorilerinde yüklenen videolar izleyiciler tarafından oylanıyor. Her biri iki hafta sürecek olan üç yarışma döneminden oluşan yarışmada, iki hafta içinde izleyicilerden en çok oy alan videoların sahiplerini, bebeklerine özel hediyeler bekliyor. SesliHarfler’in hazırladığı projeye www.primabebekoyunlari.com adresinden ulaşabilirsiniz.

keçi sütü tüketelim

nazokiraze | 08 July 2010 21:34

Uzmanlar tarafından anne sütüne en yakın olan sütün keçi sütü olduğu yıllardır sürekli açıklanan bir konu, ancak ülkemizde süt denince akla nedense keçi sütü pek fazla gelmemekte.

Geçmiş dönem Türkler’de koyun ve keçi eti, sütü tüketimi en baş sıralarda yer alırken günümüzde bu tüketim oldukça azalmış durumda. Yazılanlara göre gerçi oralarda yaşayanlar daha iyi bilirler ama İtalya ve Fransa’da (güney kesiminde) keçi sütünden yapılan peynir ve benzeri ürünler inek sütü ürünlerinden daha pahalıya ve daha fazla oranda satılıyormuş. Keçi sütü mucizesi

Düşündükçe korkuyordu ve düşünmekten de kendini alamıyordu…

sinjob | 08 May 2010 12:45

I. BÖLÜM

Mışıl mışıl uyuyordu Zerrin.Yanında eşi ve beşikte bebeği vardı.Bir odanın içinde öylesine huzurlu uykuya dalmıştı ki…

Gece saat üçe geliyordu ve aniden uyandı.Lavaboya kalkmayı düşündü ama cesaret edemedi.Uzun zamandır içini böyle bir korku kaplamamıştı.Tekrardan uyumaya çalıştı ama birbirine karışan sesler duyuyordu.Masa saatinin çıkardığı ses gittikçe artıyor gibi geldi.Bir ses geliyordu derinlerden, birileri konuşuyor gibi geldi ama bir türlü sesin kaynağını anlayamıyordu.

Kapıya arkasını dönmüş ve iyice yorganın içine doğru saklanmıştı.Perdeden içeriye süzülen sokak lambasının ışığı içine biraz ferahlık getirdi ama yine de oldukça huzursuzdu.Bir ara kocasını uyandırmayı düşündü ama ses çıkarmaya cesaret edemedi.Gözlerini sımsıkı kapattı ama olmuyordu işte,bir türlü uykuya dalamıyordu.Birden aklına çocukluğunda dinlediği cin hikayeleri geldi,ürperdi.Daha sonra cin dediği için tedirgin oldu,üç harfli demek gerekti,öyle anlatmışlardı kendisine.Ya burda da varsa,ya ben adını söyledim diye geldiyse, diye düşündü,korkusu gittikçe arttı.Bana ne oluyor diye içinden geçiriyordu ama korkusuna engel olamıyordu.Bildiği duaları,sureleri okumaya başladı hızlı hızlı… Kalbi öyle hızlı atıyordu ki adeta yerinden fırlayacaktı.Ya şimdi kapı açılırda içeriye garip bir yaratık girerse diye bir düşünce sardı içini.Düşündükçe korkuyordu ve düşünmekten de kendini alamıyordu…