bildirgec.org

batılılaşma hakkında tüm yazılar

Bir Ruh Macerası : Ayşe ŞASA

sinjob | 31 May 2010 15:54

Batılılaşma sürecinin en çalkantılı döneminin çocuklarından biri olan Ayşe Şasa’nın,geçiş sürecinde batılılaşmanın yanlış anlaşıldığı,zengin ailelerin çocuklarını dadılara emanet ettiği ve çocukların anne-babaya duyduğu ihtiyacın ve onlardan bekledikleri sevginin geri plana itildiği bir dönemi, bütün çıplaklığı ile gözler önüne serdiği müthiş bir eseri.Bir Ruh Macerası isimli kitabının arka kapağında şöyle demektedir Ayşe Şasa:

“İslam bizi geri bıraktı, Batı karşısında yenilgilerimizin sebebi İslam’dır!” hükmü, giderek bir inanç, bir yaşama biçimi halini aldı. Bunu da modernlik kisvesi altında hınç ve taassupla dolu telkinler halinde yaydılar; bu tür ideolojilere ve akımlara neredeyse meşruiyet kazandırıldı… Bu yanılgıların ortasında doğdum ve yetiştim. Gerçeğin ise tam tersi olduğunu pek çok bedel ödeyerek idrak ettim.”(Ayşe Şasa,Bir Ruh Macerası,Arka Kapak Yazısından alıntı)

Osmanlıda Batılılışma ve Eğitim

muadib | 29 August 2007 10:31

Osmanlı imparatorluğunda modernleşme sancılı bir süreçtir ve dönemin pek çok ülkesinden farklılık arzetmektedir. Garbın ufkunda alınan ağır yenilgiler ve geri çekilmeler, devletlulerimiz tarafından tiz zamanda önlem alınmasının gerekliğini ortaya koymuştur.

I. Abdülhamit
I. Abdülhamit

“120 bin.den fazla ocaklı askerimize karşı 8000 bin Moskof askeri Tuna’yı geçti, üzerimizde gücünü gösterdi. Düşmanın böylesine nizamiye askerine, bizim askerimiz yeni savaş düzenini bilmediklerinden, karşı gelemiyorlar. Biz bu hal ile kıyamete kadar düşman yenemeyiz”. Özi kalesinin düşman eline geçtiğini duyup, üzüntüsünden felç geçirerek ölen Abdülhamit’in yerine 3. Selim, bu yakınmalar eşliğinde tahta geçmiştir. İlk ıslahatçılardan sayılan 3. Selim, ıslahat yaparak varolanı koruma amacı gütmüştür. Osmanlı’nın kurulduğu günden bu yana fetih ekonomisi ile geçindiği bilgisi, toprak kaybettikçe düşen vergi gelirleri ve asker sayısında kendisini belli etmiştir. Ticari muhattap almak yerine, başka ülkeleri fethetmek tarımsal alandan bir gelişim göstermenin de önünde engel olmuş, batıda tarım endüstrisinin so süratle ilerlediği bir zamanda cihan imparatorluğumuz boşalan hazineyi eski günlerine geri döndürebilmek için askeri yapılanmasını değiştirmeye karar vermiştir. Amaç tabii ki elde kalanı koruyarak bir denge yakalamaktır.

III. Selim’in en büyük ıslahatı olarak gösterilen Nizam-ı Cedit orduları ve buna bağlı yeni eğitim merkezleri ile askeri teçhizat imalathaneleri ilk batılılaşma hamlesi olarak görülür. Sadece askeri yapılanmanın yetersiz geldiği farkedildiğinde,

III. Selim
III. Selim

batıyı şaha kaldıran aracı, yani bilimi, elzem olarak gören ıslahatçı düşünüş, Mühendishane-i Bahri Hümayun’u da kurarark yenileşme için bir adım daha ileri atmıştır. Ancak burada bir sorun vardır. Batılı anlamda bilim yapılması için kurulduğu varsayılan bu okul, aslında ordunun ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmiş ve başka bir şeyle de ilgilenmemiştir. Yani temel olarak zihniyet, güçlü bir ordunun her sorunun üstesinden gelebileceği düşüncesinin etrafında volta atmaktadır.