bildirgec.org

azim hakkında tüm yazılar

Asla Vazgeçme…

korkutali | 28 June 2008 13:10

Rock BALBOA.
Bir İtalyan asıllı Amerika’lının hayat hikayesini anlatır. Pek çok kişinin düşündüğü gibi ve ondan da çok kişinin burun kıvırdığı gibi önüne gelen herkesi döven bir boksörün destansı filmi değildir.
Bilakis dramatik öğelerin yüksek vurguyla işlendiği, hayata karşı yetersiz olan basit bir adamın yaşam mücadelesi işlenmiştir. Elbette Hollywood tarzı abartılı aksiyonlar içeren ringdeki müsabaka sahneleri eşliğinde…
Rocky BALBOA; zayıf, kültürsüz, eğitimsiz bir adamdır. O kadar acınacak durumdadır ki etrafındaki herkesin alay konusudur. İtilmektedir. Boks antrenman salonlarına dahi kabul edilmemektedir. Mahallesinin en hafif meşrep ve aptal kızına iyi niyetle fikirlerini söylerken bile küfür yemektedir.
Rocky BALBOA; başarısızlığın abidesidir. Okuma yazmayı bile çok iyi bilmemektedir. Sokak kavgalarında üç beş kuruş kazanmak için burnu hariç-ki bununla övünmektedir-, yüzündeki her kemiği kırılmıştır. Gözü ise travma sonrası etkilere bağlı olarak tam görememektedir.
Rocky BALBOA; APOLLO’nun karşısına çıktığında herkesin alayına konu olmuştur. O muhteşem Boks Şövalyesi karşısında Rocky’e kimse inanmamaktadır. Neticede Apollo yaşayan bir efsanedir. Ülkenin en zengin adamlarından biridir. Rocky ise yırtık eşofmanlarla, sokaklarda, parklarda idman yapan bir zavallı.
Ancak; Rocky’de bir tek şey vardır. Bu açlıktan karnı guruldayan, düşkün adamın Apollo karşısında tek bir avantajı vardır. “Eye of the Tiger” “Kaplanın Gözleri”…
O kendine inanmış Çaresiz adamın, rakibinin aksine kaybecek hiçbir şeyi yoktur. Zengin, ünlü, şampiyon değildir. Yüreği ve isteğinden başka hiçbir şeyi yoktur ve Apollo da bu gözlerden korkmuştur. Artık APOLLO’nun hiç şansı yoktur.
KAYBEDER…

Türkiye A Milli Futbol Takımı nasıl mı Avrupa’yı salladı?

Bagimsizlik Bildirgesi

PTR | 11 February 2008 14:14

Kusura bakmayin begenmiyorum sizi ve kusura bakmayin daha iyi olabileceginizi dusunuyorum. Emek vermediginizi yasama ve daha iyisini hak etmediginizi de. Talihin size iyi davrandigini, “kisisel menkibe”lerinizi takip etmediginizi. yapabileceklerinizin yarisini dahi yapmadiginizi dusunuyorum.

Okumadiginizi, okuyanlari sevmediginizi, dinlemediginizi, anlatmaktansa bikmadiginizi…
Ukala ve hatta daha ilerisi oldugumu dusundugunuzu de biliyorum; ama bunu dusunmek icin bile ugrasmadiginizi da biliyorum.
Hazir paket fikirleri kullandiginizi, bu paketleri acip kullanma kilavuzunu bile okumadiginizi da biliyorum.

Kırmızı Bir Ataş Nasıl Ev Oldu

woofwoof | 28 November 2007 09:08

İnterneti ve aklını kullanarak zengin olanların sayısı az değil. Kyle MacDonald‘ı ise bu kişilerden ayıran bir fark var. O zengin olmayı değil, yalnızca bir ev sahibi olmayı hayal etti.

one red paperclip” isimli blogunu 12 Temmuz 2005’te başlattı. İlk mesajı çok basitti. Elinde kırmızı bir ataş vardı ve bunu daha değerli veya daha büyük herhangi bir şeyle takas etmek istiyordu. Takası yapacağına söz verenin yanına nerede olduğunu hiç önemsemeden gidecekti. Bir takas zinciri kurup bir ev, ada veya bir ada üzerinde ev sahibi olmak istediğini söyledi.

Kyle MacDonald
Kyle MacDonald

İlk takası sonunda balık şeklinde bir kalem aldı. Onu eve götüren sonraki takasları sırasıyla şöyle:
kapıkolu – alet çantası – jeneratör – fıçı bira ve ışıklı tabeladan oluşan çabuk parti seti (bunu görmeniz lazım) – kar motorsikleti – Yahk‘a kayak tatili – karavan – albüm kontratı – phoenix’te bir sene lüks bir evde konaklama – alice cooper ile akşam yemeği – kiss snowglobe – bir filmde rol alma – ve sonunda 11 Temmuz 2006’da Kanada’da bir EV.

Aldığı ev
Aldığı ev

Tabii bu sırada ünlü olmayı da ihmal etmedi. TV kanallarına çıktı, röportajlar verdi, hakkında yazılar yazıldı.
Bir de kitap yazdı.

Google beni duyabilir mi?

tea moore | 28 July 2007 19:17


CanGoogleHearMe.com

bu sitenin sahibi Aaron Stanton, milyon dolarlık bir fikri olduğunu iddia ediyor ve bu fikrini google a satmak istiyor. bunun için bir site kurup, google daki yöneticilerin dikkatini çekmek istiyor ve kısa zamanda tüm google çalışanlarının bildiği bir isim haline geliyor. binlerce “iyi şanslar” e-postası alan Aaron, sonunda google a fikrini açıklama şansı bulabiliyor.gerçek bir azim öyküsü.

Mobil Türkan yine iş başında yakalandı

nicomedia | 15 September 2006 12:24

kadın çok azimli ve bir türlü dediğinden vazgeçmiyor!bir başka gerçekte şu ki:türk adaleti diye bişey artık kalmamıştır.belli ki bu kadın inat ediyor ve adaletle dalga geçiyor…neyse;çalışmalarında başarılar patroniçe yada eski adlandırmayla:hacı ana.
Daha önce fuhuşa aracılık etmek suçlamasıyla hakkında birçok kez işlem yapılan Türkan K, bir minibüste fuhuş yapılması olayına ilişkin yeniden gözaltına alındı.Bir minibüste fuhuş yapıldığı yönündeki istihbaratı değerlendiren Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliğine bağlı ekipler, Tuzla’da bu aracı durdurdu.Daha önce otobüs ve minibüs gibi araçlarda fuhuşa aracılık yapmak ve yer temin etmek gibi suçlardan hakkında birçok kez işlem yapılan Türkan K’nın da aralarında bulunduğu 6 kişi burada gözaltına alındı.Bu kişiler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.