bildirgec.org

arı hakkında tüm yazılar

Haşere,Börtü Böcek Bu Gömlekten Uzak Duruyor

afroma | 28 May 2012 09:33

“Sonunda bunu da yaptılar!” denilecek ürünler sanırım hiç bitmeyecek. Artık duymaya çok alıştığımız “Nano Teknoloji” ile üretilen bu gömleği giydiğinizde, hiçbir haşere size yaklaşmıyor. Sivrisinek, kene, örümcek ve aklınıza ne gelirse…

Craghoppers markası ile piyasaya sürülen gömleğin çeşitli modelleri, renkleri ve başka giyecek şekilleri de mevcut. Pantolon, şapka, çorap, kısa kollu gömlek, uzun kollu gömlek, t-shirt ve daha birçok modelini üretmişler. Son yılların meşhur kenelerinden ya da örümcekten, arıdan korkanlar için mükemmel bir ürün.

Böcek ısırıkları tatilinizi mahfetmeden…

Beacool | 24 June 2010 16:19

Bu resmin birilerini mest ettiğine eminim :)
Bu resmin birilerini mest ettiğine eminim 🙂

Güneşin bizi kavurmaya devam ettiği bu günlerde yazlık beldelere hücum edip kendini kurtarabilen kesimin (hayat zorlukları dışında) en büyük dertlerinden biridir sivrisinekler. Onların gece yatarken kulağınızın dibinde vızıldaması mı daha sinir bozucu dersiniz, yoksa onlardan kurtulmak için harcanan onca emek ve paramı?(bkz yazı sonu notu)

Kullanım...
Kullanım…

Üstünüze konup sizi “Hüp!” diye içine çekmekten pek bir keyif alan bu canlıları ani bir refleksle üzerinize dekoratif bir şekle büründürmeniz dahi onlardan tam anlamıyla kurtulmanız için yeterli değildir. İçi dışına bir şekle girmiş bir sivrisinek dahi sizi etkileriyle delirtmeye devam eder. Isırılan yer kızarır, şişer ve kaşınır. Kaşındıkça da daha çok…

Ürün usb portu yoluylada çalışabilmekte...
Ürün usb portu yoluylada çalışabilmekte…

Yaşayanlar ve de normalden biraz daha hassas bir cilt yapısına sahip olanlar bilirler. Bu inanılmaz derece rahatsız edici bir durumdur. Çeşitli koca karı ilaçlarının etkili olduğu söylense de bende bugüne kadar hiçbirinin bir işe yaramaması beni değişik çözümler aramaya sevk etti. Bu sayede USB Itch Remover’ı keşfettim.

Yasaklanmalı bunlar…

witamin | 29 April 2010 13:33

Yasaklanmalı beyaz güvercin beslemek…
Yem atmak
İstanbul ‘ un herhangi bir semtindeki herhangi bir güvercine,
ya da bütün beyaz güvercinlere…
Hele gökyüzü maviyse ve uçuyorsa beyaz güvercinler gökyüzünde ; suç topluluğu sayılmalı
YAŞAMAMALI…
Suç olmalı bundan sonra beyaz güvercin sevmek ve hatta resmini çizmek bile…
Niye mi?….

Arıların da suçu epeyce fazla.
Hele o iğnesi yok mu iğnesiii….
Arı besiciliği de engellenmeli
Petekleri altıgen yapan arı idama mahkum edilmeli
Eşek arılarınca…
Ve düzgün onyedigen yapılmalı bütün petekler bundan sonra.
Bal yemek mi?
Bal mı kalır bu işin sonunda…

Sporcu da haddini bilmeli…
Okçuluk sporu yapılmalı ama :
6 ok olmamalı asla bir okçunun sadağında ,
6 nın katı da olmamalı
asla ve asla.
Bu da yasaklanmalı…

Okla göstermek de olmasın artık wc leri,
Parmakla gösterilmeli….

çam pamuklu koşnili ve çam balı

nazokiraze | 24 December 2009 09:40

Halk arasında basra olarak bilinen (Marchelina Hellenica) çam pamuklu koşnili denen böceğin çıkardığı tatlı sıvı arılarca peteklere taşınarak ,olgunlaştırılır ve çok faydalı dünyada sadece Türkiye ve Yunanistanda bulunan çam balı olarak önümüze gelir.

Bu böcek ağaç kabukları arasında yaşar, hortumlarını ağaçların iletim demetlerine sokarak beslenirler, bu demetlerin içindeki suyun büyük oranı şekerdir. Bu böceğin sindirim artıkları (basura) bala dönüştürülür. Yani çam balı arıların tek başına yaptıgı bir besin değildir, arı-koşnili böceği ortak yapımıdır.

Çam pamuklu koşnili kızıl çam,kara çam, fıstık çamı ve sarı çamda yaşar, onların bu işlemi yapabilmesi için en elverişli ortamlar nemli ve sıcak havalardır, 20 Temmuzdan Ekim ayına kadar verimli dönemdir.Karlı dönemde koşnili yaşayamaz.Yagmur yagdıgı zaman üç gün verim olmaz, etrafta yeterli arı yoksa salgı donarak boşa gider.

Koşnililerin en iyi yaşabildigi agaçlar kart agaçlardır.Dalların çatlamış kabuklarında yaşayan böcek Nisan ayı sonunda düştükleri yerlerden toplanarak üretilmek istenen bölgelerdeki çam ağaçlarının üzerine götürülür.

arıların laneti

astral | 18 December 2009 11:54

‘Ne iğrenç bir ses bu. Allah size yardım etsin.’

Ağzımı çalkaladım ve bitsin şu işkence diye düşünmekteyken; dünyanın en güven veren doktoru konuşmaya başladı. Mırmır, ne zaman, konuşacağı belli olmayan, lakin her konuştuğunda istisnasız enteresan öyküler anlatan adamın; bana anlatma düğmesine basmışım. Tabii ki, merakla bekliyordu benliğim. Zaten o muayenehanedeki en keyifli şey de onun öyküleriydi.

Çıldırdığım şeyse, tam o anda ‘Ses kayıt cihazım şimdi yanımda olmalı. Bu adam heba ediyor bu deli öyküleri, deli anlatışıyla’ diye düşünüyordum, içimden, bir taraftan –sözde çaktırmadan- süzen bakışlarımla…

Capri Güneşinin Altında

morkadln | 28 October 2009 12:03

Capri Sun Advergames, görseli pixar tarzında büyük küçük herkesin zevk alarak oynayabileceği güzel bir oyun.
Oyun karekterlerinden birini seçiyorsunuz yön tuşları ile ilerliyorsunuz çöp kutularının üzerinden atlıyorsunuz levhalara omuz atıyorsunuz, kaykay ile ilerliyorsunuz ve tüm capri’leri topluyorsunuz.
Arılar ve güvercinden space tuşuna bolca basarak kurtuluyorsunuz.

Burdan buyrun…
İyi eğlenceler.

Akkavaklar

pilli pati | 19 August 2008 00:26

Burnumun 5 cm ötesinde başlayan çimlerin arasından günlük telaşına dalmış bir karıncayı izliyorum. Onun telaşta olduğunu düşünen şu yakınlardaki tek salak yaratık ben olabilirim. Hala şehir yorgunluğunu üzerimden atamamış olmanın etkileri bunlar… Altında uzandığım çam ağacına doğru kafamı kaldırıp bakıyorum. Sanki düşüncelerimi okumuşçasına belki biraz muzip gülümsüyor. Ne kadar sığ düşündüğümü anlatıyor, sessiz duruşuyla… Doğanın muhteşem nitelikteki planını göremeyecek kadar kendime ve günlük telaşlarıma düşmüş olmamı ayıplıyor, herhalde… Bir olmanın anlamını anlatmaya çalışıyor. “Mesela” diyor sessizce, “bak birazdan uzaklardaki akkavakları okşayan rüzgar iğne yapraklarımın arasından geçecek; hatta senin omuzlarını, açıkta bıraktığın sırtını yalayacak usulca ve beraber bir olmanın tadına varacağız” diyor. Hep sessizce diyor bütün bunları.

arılar yok oluyor!

ex choice | 17 July 2008 20:25

arıların yok olması başta tarım olmak üzere bir çok alanda önemli zararlar veriyor.insan yaşamını bile tehdit altına alıyor.cep telefonlarınında arıları yok ettiğinin söylenmesi bu tehditi daha da güçlendiriyor.

teknoloji ürünlerinin yaydığı radyasyon doğal hayatı etkiliyor.cep telefonlarının yaydığı radyasyonun arı kolonilerinin yolunu bulma konusunda sorun çıkardığı anlaşıldı.arı kolonilerinin topluluk halinde ölümüne rastlanmadı.yollarını kaybeden arıların dağılıp tek tek öldüğü sanılıyor.cep telefonunun zararları henüz tam olarak farkedilmedi çünkü tehdidin yayılması ve kanser gibi vakaların oluşturması uzun yıllar alıyor.

bombus arılarıyla sebzeler daha sağlıklı

karakalpak | 11 July 2008 08:21

hormonsuz sebze yiyebiliriz.ülkemiz hazinelerinden olan bombus arıları seracılıkta kullanılıyor ve horman kullanılmasına gerek kalmadan üretimi % 25 dolaylarında arttırıyor.toprak altında yaşayan bu arı ırkı sadece ülkemizde bulunuyordu, son yıllara kadar.her zamanki gibi yabancı ülkeler çalmadan önce ! ama sevindirici bir haberim var.ülkemizde bombus arısı kullanımı hızla artıyor.yani daha sağlıklı sebze yiyeceğimiz günler olacak.

BAL ARISI

baharali | 21 June 2008 17:00

bu sabah durakta fotoğrafını çektiğim çiçek
bu sabah durakta fotoğrafını çektiğim çiçek

Bu sabah durakta beklerden bu fotoğrafı çektim. Arıcığı çiçekten çiçeğe uçarken bir yerde yakalamak ve tırsmadan bu fotoğrafı yakın plan çekmek zor oldu ama başardım. Sonra da bu harika ve mucizevi yaratıklarla ilgili bir yazı neden yazmıyorum diye düşünüp kolları sıvadım.

Arılar da bizler gibi sosyal yaratıklar. Bir topluluk halinde işbirliği içinde olmadıkları sürece yaşama şansları yok. Çalışkanlığın ve disiplinin simgesi olan bu hayvanlar her hangi bir yerde
-ağaç kovuğu, kovan vb..-kurdukları bir kraliçe, 100-500 erkek, 10-80 bin işçi arıdan oluşan, her bireyin üstüne düşen vazifeyi eksiksiz yerine getirdiği bir düzen içinde yaşarlar.

kraliçe
kraliçe

Her kovanda bir adet bulunan kraliçe arı aslında 17.yy başlarına kadar bey arı olarak biliniyordu. 1609 yılında İngiliz Charles Butter koloninin kalbi olan bu arının dişi olduğunu bulmuş bu tarihten sonra da kendisine kraliçe ya da ana arı denmiştir.Her kovanda yalnız bir tane olur. İki kraliçeye yer yoktur. Eskaza bir kovanda iki kraliçe bir araya geldiğinde aralarında ya birinin ölümüyle sonlanan ölümcül bir kavga başlar ya da yaşlı olan ana arı bir grup işçi arı ile birlikte kovanı terk eder. Başka bir yerde yeni bir koloni kurar. Buna oğul çıkarma denir.